Çok mu Önemliyiz?

Doğru olduğunu bildiğim, o yüzden de boşveremediğim iç karartıcı düşüncelerin zihnimdeki zindanlardan salıverilmesine vesile olan sevgili arkadaşlarıma itafen.

Birey olarak gerçekten çok mu önemliyiz? Andrew Carnegie'nin dediği gibi “Kimse benim kadar büyük işler başaramaz çünkü ben eşsizim.” diye mi düşünmeliyiz? Ya da Paulo Coelho “Eğer bir şeyi gerçekten isterseniz, tüm evren onu gerçekleştirmeniz için iş birliği yapar.” derken haklı mıydı?

Maalesef bu düşünce yapısı bana hiç gerçekçi gelmiyor. Tarım devriminden itibaren dünyadan yaklaşık 109 milyar insan geçti. Şu anda yaşayanlar da eklenince bu sayı 117 milyara çıkıyor. 117 milyar eşsiz ve önemli insan. Yersen...

Düzen, çok önemli ve özel olduğunu hissetmesi istenen sıradan insanlar yaratmak üzerine kuruludur. Ancak bu sayede hayatın her alanındaki görevlerini iyi yapmaları ya da gerçek anlamıyla "arıza çıkarmamaları" sağlanabilir. Ne var ki bu eşsiz insanlar hayatlarını hiç de iddia edilen önemle eşdeğer biçimde yaşamazlar. Bu mutsuz hayatın çözümü de öteki dünyaya adreslenir ve taşlar yerine oturur.

Dünyayı değiştiren ve gerçekten eşsiz olduğuna ikna olabileceğim bir avuç insanın diğerlerine oranı söylemeye değmeyecek kadar önemsizdir. Onların da görevi dünyayı değiştirmekten ziyade “Kimse benim kadar büyük işler başaramaz çünkü ben eşsizim.” türünden zırvalara inanılması için ulaşılamayacak örnekler teşkil etmektir.

Pazar sabahı köprüde buluşup gerekeni yapmayı önermiyorum elbette ama "Düşünen ve anlayan birinin iyi kalbi için mutluluk yıldızlara komşudur." sözümün maalesef arkasındayım. Diğer yandan insanlık hızla gelişiyor ve yıldızlararası yolculuk her geçen gün biraz daha yakın :) (Evet, aralarda gülerim) Üstümüze düşen öncelikle eşsiz ve önemli olduğumuz fikrinden kurtulmaktır. Bu yazımda belirttiğim gibi kendimizi geliştirmeye, yapabileceklerimiz çerçevesinde sonu olmayan "tüketebilme gücünden" ziyade sürekliliği sağlanabilen "üretebilme gücüne" odaklanmaya ve "resim yapmaya" devam etmeliyiz. Düşünen ve anlayan insan için tek yol budur fakat onun da garantisi yoktur.

Yine de hayat o kadar da kötü değil. Ayaklar yere basacak, içinde olunan  tiyatronun farkına varılacak ve pozisyon alınacak. Daha az hasarlı bir hayat buradan geçiyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dünya Ne Zamandan Beri Yuvarlak?

Hayat